İspanya'nın Katalonya bölgesindeki Barselona Üniversitesi’ne bağlı bir araştırma vakfı olan Bellvitge Biyomedikal Araştırma Enstitüsü’nden (IDIBELL) araştırmacılar, hava kirliliğini ilk kez antibiyotik tüketimiyle ilişkilendirdiler. Bu ilişki, tedavilere karşı bakteriyel direnç için yeni bir risk faktörü anlamına geliyor.
Öncü çalışmadan elde edilen veriler, küresel sağlığı ilgilendiren iki olguyu birbirine bağlıyor:
1. Diğer hastalıkların yanı sıra çeşitli solunum rahatsızlıkları riskinin artmasıyla tek başına bağlantılı olan hava kirliliği
2. Antibiyotiklerin aşırı veya yanlış kullanımı
Dirençli bakterilerin gelişimine katkıda bulunan antibiyotiklerin aşırı veya yanlış kullanımı, böylece tedavisi zor, hatta imkansız olan enfeksiyonların kaynağı olur.
İdibell, Bellvitge Hastanesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Ağı Biyomedikal Araştırma Merkezi ( CiberINFEC ) ile Epidemiyoloji ve Halk Sağlığı Merkezi'nden (CiberESP) araştırmacılar tarafından yürütülen ve yakın zamanda JAMA Network Open'da yayınlanan çalışma, şunu gösteriyor:
İlk kez artan antibiyotik tüketiminin arkasında çevresel hava kirliliği olabilir. Bu, antimikrobiyallerin reçetelenmesinin ana nedeninin akut solunum yolu enfeksiyonları olduğu birinci basamak sağlık hizmeti ortamında gerçekleştirilen çalışmalara da yansıyor; ancak bazı durumlarda semptomlar aslında viral enfeksiyonlara veya diğer koşullara bağlı.
“Araştırma, 12 yaşın üzerinde 1,9 milyondan fazla nüfusu kapsıyor”
Bellvitge Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Jordi Carratalà, yaptığı açıklamada araştırmanın; “Katalonya'nın en kalabalık on bir şehrinde gerçekleştirildiğini ve 12 yaşın üzerinde 1,9 milyondan fazla nüfusu kapsadığını” açıkladı.
Araştırmacı Carratalà şöyle devam etti:
“Solunum semptomları için antibiyotik reçete edilen birinci basamak konsültasyonlarını analiz ettik ve bunu hava kirliliği ile ilişkilendirdik. Viral enfeksiyonların, bakteriyel enfeksiyonların ve kirli havanın neden olduğu tahrişin öksürük gibi benzer semptomlara neden olabileceğini biliyoruz.
Sekiz yıllık bir süre boyunca 8 milyondan fazla antibiyotik reçetesini analiz ettikten sonra, bu reçeteler arasında “birinci basamakta 1,9 milyondan fazla reçetenin akut solunum semptomları için olduğunu doğruladılar. En sık reçete edilen üç antibiyotik amoksisilin, amoksisilin artı klavulanik asit ve azitromisindi” dedi.
“Havadaki ince moleküler partiküller, akciğerlere ve kan dolaşımına ulaşabiliyor”
Jordi Carratalà'nın açıklamasına göre;
"Ortamdaki hava kirliliği, özellikle maruz kalma gününde akut solunum semptomları nedeniyle daha fazla antibiyotik tüketimiyle önemli ölçüde ilişkiliydi." Bu ilişki, "kirliliğin solunum yollarını tahriş etmesi ve enfeksiyona benzer semptomlara neden olması, ayrıca bağışıklık sistemi kirletici parçacıklara karşı savaşırken ortaya çıkan ikincil bir bakteriyel enfeksiyonu kolaylaştırması nedeniyle ortaya çıkmış olabilir."
Çalışmanın bulguları, hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki etkilerini anlamaya yönelik önemli bir adımı temsil ediyor. Hava kalitesini iyileştirmek ve solunum yolu hastalıklarının yanı sıra bunama ve bazı kanser türleri için daha iddialı çevresel önlemlere duyulan ihtiyacın önemine vurguda bulunuyor.
Bu sayfadaki yazıların tüm hakları ilackonusu.com.tr'ye aittir.
"www.ilackonusu.com.tr" biçiminde açık kaynak gösterilmek kaydıyla (link verilerek) içerik kullanılabilir.
Açık kaynak göstermeden (link vermeden) yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.