Bilim insanları, milyonlarca tip 1 diyabet hastasının tedavisinde devrim yaratabilecek bir çözümün peşinde; vücutta uykuda kalan ve yalnızca ihtiyaç duyulduğunda harekete geçen bu insüline “Akıllı insülin” adı veriliyor.

ABD, Avustralya ve Çin'deki araştırmacılar, vücudun değişen kan şekeri seviyelerine verdiği doğal tepkiyi taklit eden ve gerçek zamanlı olarak anında yanıt veren yeni insülin tasarımında önemli mesafeler aldılar.

Standart insülin vücuda girdiğinde kan şekeri seviyelerini dengeliyor, ancak işlerini yaptıktan sonra genellikle gelecekteki dalgalanmalara yardımcı olamıyor. Bu da, hastaların genellikle sadece birkaç saat içinde tekrar insülin enjekte etmeleri gerektiği anlamına gelebiliyor.

Hastalar şu anda hayatta kalabilmek için kimi zaman günde 10 defaya kadar kendilerine sentetik insülin vermek zorundalar. Yüksek ve düşük kan şekeri seviyeleri arasındaki sürekli dalgalanma ise kısa ve uzun vadeli fiziksel sağlık sorunlarına yol açabiliyor ve seviyeleri sabit tutma mücadelesi aynı zamanda ruh sağlığını da etkileyebiliyor.

Yeni glikoza duyarlı insülinler (GRI'ler) yalnızca kanda belirli miktarda şeker olduğunda hiperglisemiyi (yüksek kan şekeri) önlemek için aktif hale geliyor. Seviyeler belirli bir noktanın altına düştüğünde tekrar inaktif hale gelerek hipoglisemiyi (düşük kan şekeri) önlüyorlar. Uzmanlar, gelecekte hastaların haftada yalnızca bir kez insüline ihtiyaç duyabileceklerine inanıyor.

“Altı araştırma projesine 3 milyon sterlin verildi”

Farklı akıllı insülin türleri geliştiren altı araştırma projesine yaklaşık 3 milyon sterlin fon ayrıldı. Bunlar arasında ABD'deki Stanford Üniversitesi, Avustralya'daki Monash Üniversitesi ve Çin'deki Zhejiang Üniversitesi'ndeki ekipler yer alıyor. Amaç, geliştirmeyi hızlandırmak ve mümkün olan en kısa sürede denemeleri başlatmak.

Her proje, akıllı insülinin daha hızlı ve daha hassas bir şekilde çalışmasını sağlayarak, tip 1 diyabetin yönetiminin getirdiği büyük yükün bir kısmını veya tamamını hafifletmeyi ve uzun vadeli komplikasyon riskini azaltmayı amaçlıyor.

• Projelerden dördü yalnızca GRI'leri test etmeye odaklandı.

• Beşincisi yeni, ultra hızlı, kısa etkili bir insülin geliştirdi. Şu anda mevcut olan en hızlı insülinlerde bile, ilacın uygulanması ile kandaki glikoz üzerinde etki etmeye başlaması arasında hala bir gecikme vardır. Bu, insülinin onu düşürmek için etki göstermesinden önce kan glikozunun güvenli olmayan seviyelere yükselmesine neden olabilir.

İnsülin pompalarının işlevini iyileştirmek ve kan şekeri seviyelerindeki değişikliklere gerçek zamanlı olarak yanıt veren depolanmış insüline dayanan bir sistem olan hibrit kapalı devre teknolojisine de ihtiyaç duyuluyor.

• Altıncı proje, insülini başka bir hormon olan glukagonla birleştiren bir proteine ​​odaklandı. Kandaki glikozu temizlemeye yardımcı olan insülinin aksine glukagon, kandaki seviyeler düştüğünde karaciğeri daha fazla glikoz salması için uyarıyor. Her iki hormonun da tek bir formülde bulunması, yüksek ve düşük kan glikoz seviyelerini önlemeye çalışarak kan glikoz seviyelerini sabit tutabilir.

“İnsülin 100 yıldan uzun süredir hayat kurtarıyor”

JDRF UK'deki araştırma ortaklıkları direktörü Rachel Connor şunları söylüyor: "İnsülin 100 yıldan uzun süredir hayat kurtarıyor ve daha önceki araştırmalar tip 1 diyabetli kişiler için önemli değişikliklere yol açmış olsa da, hala yeterli değil. İnsülinle glikoz seviyelerini yönetmek gerçekten zor ve bilimin bu yükü hafifletmenin yollarını bulmasının zamanı geldi.

"İnsülinlerin gerçek zamanlı olarak değişen glikoz seviyelerine yanıt verebildiği bir dünya hayal ederek, bu altı projenin yeni bir gerçekliğin yaratılmasına yardımcı olacağını ve tip 1 diyabetli kişilerin bugün bu durumla yaşamanın getirdiği amansız taleplerden kurtulmasını sağlayacağını umuyoruz."

“Hem fiziksel hem de ruhsal sağlıklarını iyileştirebilir”

Diabetes UK'de araştırma direktörü olan Dr. Elizabeth Robertson ise projelerin tip 1 diyabet tedavisinde devrim yaratma potansiyeline sahip olduğunu söylüyor;

"Bu çığır açan araştırma projelerini destekleyerek, vücudun değişen kan şekeri seviyelerine verdiği doğal tepkileri daha yakından taklit eden yeni insülinler geliştirmeyi hedefliyoruz.

Bu projeler tip 1 diyabetin günlük yönetimi zorluklarını önemli ölçüde azaltabilir ve bu durumla yaşayanların hem fiziksel hem de ruhsal sağlıklarını iyileştirebilir. Bu araştırmaların tip 1 diyabet bakımında hayat değiştiren gelişmelere yol açacağını umuyoruz."

Kaynak için tıklayınız